İlaç Gibi

Geçmiş, futbol kültürü ve kariyerine hiç de yakışmayan yerde kümede kalma mücadelesi veren Çanakkale Dardanelspor, kendisi için hayati sayılabilecek maçta Sivasspor’u kentine puansiz göndererek, şimdilik rahat bir nefes aldı.

Rakibi karşısında müsabakayı mutlak kazanma isteği futbolcuları 90 dakika süreyle şuursuz bir duruma soktu.

Daha derli toplu, savunma, orta alan ve hücumda iyi organize olmasını beklediğimiz kırmızı beyazlı futbolcular maalesef üzerlerindeki stres ve gerginliği bir türlü atamadılar.

83. dakikaya kadar 1-1 beraberlikle süren oyun Teknik Direktör Hürser Tekinoktay’ın her türlü riski alıp, sahaya forvet oyuncuları Mehmet Şen, Ufuk Ates ve Emirhan Özdemir’i sokmasıyla kazanıldı.

Gerçi bu değişiklikler orta alan kurgusunu önemli ölçüde zaafa uğrattı ama takımı gibi kendi de genç hocanın başkaca bir seçeneği de yoktu.

Çanakkale Dardanelspor yine bundan önceki iç saha maçlarında olduğu gibi çok efor sarfetti.

Ancak orta sahada görevli oyuncuların Arif Gumusdere ile Okan Koc’a gerekli destek verememesi, gollük akınlarda sürekli ofsayta düşülmesi ( ofsayttan kurtulmak için o yarı alanda görevli yardımcı hakemle aynı hizada bulunmak gereklidir. ),
Okan Koc’un bireysel oyunu, orta alandaki futbolcuların yan pas hastalığı, Arif Gumusdere’nin mutlak 2 pozisyondan yararlanamaması, savunmadan çoğu zaman olumsuz top çıkması kırmızı- beyazlı takıma lazım olan gollerin gecikmesine neden oldu.

Elde edilen bu galibiyetin futbolcularda kaybolan özgüveni yerine getireceğine inanıyorum.

7 haftadan bu yana 3 puanı bir arada göremeyen Çanakkale Dardanelspor’ da teknik heyet ve kadroda yer alan tüm oyuncular bundan böyle işi daha sıkı tutarak, deplasmanlarda en az 1, iç sahada da 3 puan ilkesini benimsemelidir.

Bunun için de daha agresif bir yapıya bürünürüler ek total futbol tabir ettiğimiz toplu savunma, toplu hücum anlayışı kazanılmalıdır.

Maç yüksek tempoda oynanmalı, takımın genç oluşunun avantajları en iyi şekilde değerlendirilerek, telaş yapmadan çabuk hücuma kalkılmalıdır.

Golün kanat kombinezonları ile daha kolay kaydedileceği gerçeği unutulmadan, kaleye müsait olan her pozisyonda şut atılmalıdır.

Formda olan Sinan Ertan, Gökhan Zan, Mehmet Çoğum , Levent Devrim, İlkem Ozkaynak ve Halil Tosun’un çeşitli nedenlerle forma giyemediği bu maçta alınan 3 puan, rakip Sivasspor da olunca 6 puan birden değer kazandı. Dedim ya, bu galibiyet ilaç gibi geldi…

İlaç Gibi – 15 Ekim 2001 – Cahit Göveren, Olay Gazetesi

3 Altın Puan

İki takım adına son derce önem taşıyan maçta Çanakkale Dardanelspor, Gümüşhane Doğanspor’u 18 Mart Stadı’ nda 4-3′ le geçerken haftayı karlı kapattı.

Müsabaka beklenildiğinden de zorlu oldu. Önceki karşılaşmalarda olduğu gibi çok gol atan kırmızı- beyazlı takım, kalesinde yine çok gol gördü.

Maçı Çanakkale Dardanelspor cephesinden değerlendirdiğinizde Olcay’ ın yediği ilk goldeki büyük hatasını görmezden gelemeyiz.

Kalesinde çakılı kalan Olcay gole adeta davetiye çıkardı ama bu gol ofsayt izlenimi de uyandırdı. Geri üçlüde görev yapan Tolga Seyhan, Gökhan Zan ve Mehmet Çoğum kusursuz oynadı. Tolga Seyhan ile Gökhan Zan’ ın kazanılan serbest vuruşlarda rakip kaleye gitmeleri de artıları arasındaydı.

Orta sahada köprü vazifesi yapan Adem, Murat Arslan, Yasir ve Emirhan Özdemir belki çok başarılı değillerdi, ancak kötü de oynamadılar.

Burada Yasir Elmacı’ in özverili mücadelesini vurgulamak zorundayız. Sağ koridoru kullanan Ercan Yaman ise her geçen hafta yükselen form grafiği ile dikkat çekmeye başladı.

Topla birlikte attığı deparlarla Gümüşhane Doğanspor’ un sol kanadını felç etti.

Forvette oynayan Ufuk Ateş, hazır bulunduğu pozisyonda üçüncü golü kaydetmekten başka, Okan Koç’un frikikten attığı iki golde de faul yaptırarak pay sahibi oldu.

Ama bu futbolcudan Çanakkale Dardanelspor henüz beklediği randımanı alamıyor. Maalesef Ufuk’ ta sezgi yetersizliği var.

Maçın yıldızı kuşkusuz Okan Koç’du. Bu futbolcu 2 frikik golüne imza atarken, bir de asistlik yaparak kalitesini ortaya koydu.

İkinci sarı kartlık hareketi nedeniyle hakemin kural gereği doğru olarak ihraç ettiği Okan Koç, süper futboluna takımını 25 dakika eksik bırakarak gölge düşürdü.

Bir profesyonel oyuncunun kuralları iyi bilmesi gerekiyor. Golden sonra reklam panolarına tekme atmanın karşılığı dünyanın her yerinde sarı karttır.

Uzun süren sakatlığının ardından oyuna ikinci yarıda dahil olan Sinan Ertan, takımına kazandırdığı dördüncü golle başarılı bir dönüş yaptı.

Halil Tosun’un kaçırdı gol affedilir cinsten değildi. Son dakika içinde oyuna giren Birkan Budak’ ın ise kendisini kanıtlayacak zamanı yoktu.

Maçın kazanılmasında genç hoca Hürser Tekinoktay’ ın oyunu iyi okuması ve zamanında yaptığı oyuncu değişiklikleri etkili oldu.

Takımını artık çok iyi tanıyan ve isabetli tercihleri ile öne çıkmaya devam eden Hürser Tekinoktay’ ın kanımca hiçbir teknik direktörden eksiği yok hatta artıları var.

Netice olarak Çanakkale Dardanelspor hayati sayılabilecek kritik maçtan zaferle çıkarken, ilerleyen haftalarda da neler yapabileceğini kanıtladı.

3 Altın Puan – 12 Kasım 2001 – Cahit Göveren, Olay Gazetesi

Kupa Dardanel’in İşi

Sakatlığı nükseden Tolga Seyhan, kart cezalısı Sinan Ertan ve müsabakanın başında sakatlanarak yerini Halil Tosun’a bırakan Yasir Helvacı’ dan yoksun bir kadro ile Elazığspor’u Türkiye kupasında saf dışı bırakan Çanakkale Dardanelspor, geçmiş sezonlarda olduğu gibi kupa takımı olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Kırmızı- Beyazlı ekip 18 Mart Stadındaki randevuya temkinli başladı ve maçın bir eliminasyon karşılaşması olduğunu aklından çıkarmadan mücadele verdi.

Müsabakanın genelinde kendi yarı alanında kalmayı yeğleyen Çanakkale Dardanelspor, forvette yer alan hızlı oyuncuları Okan Koç ve Arif Gumusdere ile kontra- atak teşebbüslerinde bulundu. Ve bunda da başarıl ı gözüktü.

Elazığspor ise topu ve oyunu rakip sahaya yıkmakla kolay gol bulacağını hesap etti ama, yanılgıya düştü.

Buna rağmen Doğu Anadolu temsilcisi sahayı enlemesine ve boylamasına iyi kullanarak, oyunu yönlendiren taraf oldu.

Çanakkale Dardanelspor’ da savunmada görev yapan kaleci Fevzi Elmas, Gökhan Zan, Serif Subası ve Levent Devrim ile bu oyunculara destek sağlayan sağ kulvarda Bayram Soysal, sol kanatta Emirhan Ozdemir defansta oldukça başarılıydı.

Ancak Bayram Soysal’ la Emirhan’ ın forvete katkıları sınırlı kaldı. Bu değer yargıları orta alanın diğer futbolcuları Adem ve İlkem için de geçerli.

Sakatlanan Yasir’ in yerine orta alanda hücum destekli oynayan Halil Tosun toplu, topsuz attığı fuleli deparlarla Elazığspor savunmasının dengesini bozdu.

Günün golcüleri Okan Koç ve Arif Gumusdere ise tur atlayan takımlarına skor rahatlığı getiren futbolcular oldu.

Yetenekli oyuncu Okan kendi yarattığı pek çok pozisyonu cömertçe heba ederken, attğı ve Arif’ e attırdığı golle yine maça damgasını vurdu.

Arif Gümüşdere in kaydettiği nefis kafa golü görülmeye değer güzellikteydi. İlk goldeki asistliği ise takım oyunculuğunu ortaya koyuyordu.

Skor 2-1 olduktan sonra teknik direktör Hürser Tekinoktay’ ın yaptığı oyuncu değişiklikleri maçın kazanılmasında etkiliydi.

Arif’ i oyundan alarak o dakikaya kadar orta alanda görev yapan Halil Tosun’ui ileri süren genç hoca, Mehmet Çoğum’ u da savunmaya monte edince turun kapısı aralanmış oldu.

Türkiye Kupası’ nda dördüncü kademeye yükselerek 16 takım arasına girme başarısını gösteren Dardanelspor, elde ettiği bu galibiyetle deplasmanda Pazar günü oynayacağı Erciyes maçı öncesi büyük moral buldu.

Kupayı gözardı etmeyen Çanakkale Dardanelspor’ a Kayseri’ de alacağı 3 puan da çok yakışacak.

Kupa Dardanel’in İşi – 29 Kasım 2001 – Cahit Göveren, Olay Gazetesi

Bir İleri Bir Geri

Birkaç günlük tatilimin içinde şöyle bir degişiklik(!) yapayım dedim ve Pazar akşamı Çanakkale’den geçerken Çanakkale Dardanelspor-Erzurum maçına gittim.

Bakalım ikinci ligde futbol nasil gidiyordu? “Doksan dakika bir an önce bitse de gitsem” mi diyecektim, yoksa oynanan futboldan zevk alacak “İyi ki gelmişim”mi diyecektim.

Bir kere şunu söylemeliyim.

Son derece medeni bir ortam vardı Çanakkale 18 Mart Stadı’nda. Ve oynanan futbol beklediğimin çok üstündeydi.

Çünkü sahadakı futbolcular herşeyden önce mücadeleci ve hırslı oyunlarıyla futbolu sevdiklerini gösterdiler bize.

Fakat bir de futbolun vazgeçilmez unsuru olan seyirci de olabilseydi orada.

Şu illaki şampiyonluk olasılığı yada iddia olursa futbol izleme alışkanlığından bir vazgeçebilsek.

Lafta degil, gerçekten futbolu bir sevebilsek.

Oysaki herşeyin başı sevgi, sevmeden yapılan hangi işte başarılı olunabilmiş ki…

Futbol sevgisi deyince hemen aklıma İngiltere’de hiç şampiyon olmamış, olma olasılığı da bulunmayan üçüncü lig takımlarının bile tıklım tıklım dolu stadyumları geldi.

Futbolcu da parasından, şanından, şöhretinden önce futbolun kendisini sevecek. Her şeyin anahtarı sevmek ve istemek olduğunu bilecek.

Tüm bunların aklıma gelmesinin nedeni Hürser Hoca’nın sahada canla mücadele eden öğrencilerini izlememdi.

Maçın hemen ardından akşam haberlerini izlerken F. Bahçe-G. Saray derbisinin ertelenmesi tartışmalarıyla hayal dünyasından gerçek dünyaya döndüm hemen.

Bir İleri Bir Geri – 11 Eylül 2002 – Gülengül Altınsay, Fotomaç

Taktik Savaşı Çanakkale’nin

2.Yarı maçlarının başlamasıyla başarılı bir çıkış yakalayarak, mutlak 3 puan için Çanakkale’ye gelen Super Lig sevdalısı Elazığspor, karşısında genç ve dinamik bir Çanakkale Dardanelspor bulunca, umduğu ile değil,bulduğu ile yetinmek zorunda kaldı…

Bu zorlu karşilaşma, baştan sona bir taktik mücadelesi şeklinde geçti. Kirmizi -Mavililerin genç ve hırslı hocası ,meslektaşı Erol TOK’u Türkiye Kupası’ndan sonra 18 Mart Stadyumu’nda bu kez de Lig’de mat ederek, Bordo-Beyazlı takımın şampiyonluk yarışında yara almasına neden oldu. Erol TOK, ekibini 3-5-2 kurgusu içinde sahaya sürerken, rakip yarı alanda bulunmakla maçın rahatlıkla kazanılacağını düşünmüştü.

Oysa ki, kısıtlı kadrosuyla haddini bilerek takımına yön veren Hürser Tekinoktay, aynı kurgu içinde savunma ağırlıklı, kontraatak futbolunu tercih edince, Elazığspor’un gol ayaklarına pranga vurdu ve Çanakkale Dardanelspor yarı alanında kilitlenen müsabakadan, 3 puan ve zaferle ayrılan taraf Kırmızı-Mavili takım oldu.

Çanakkale Dardanelspor’da tüm futbolcular görevini eksiksiz yaptı. Kalede Nihat tecrübesiyle güven verirken, gollük ataklarda adeta devleşti.

Savunma blogunda görev yapan Bayram, 75.Dakikada Kirmizi kart gören Ilkem, Levent, özellikle Gökhan Zan, Çanakkale geçilmez’in neferleri gibiydi. Orta alanda B.Levent ile Salih Akkaya , nefeslerinin yettiği dakikaya kadar oldukça faydalıydı.

Tek golü kaydeden Emirhan çalışkanlığı ile göz doldurdu. Murat Önür hırslı futbolu ve driplingleriyle dikkat çekti. Ufuk Ates ve Halil Tosun çok çalıştı ama, az ürettiler.

Oyuna sonradan dahil olan Sinan Ertan, Yasir Elmacı ve Şerif Subası skorun korunmasinda pay sahibi oldular. Genç ve hirsli hoca sifatlarini taktigimiz Hürser Tekinoktay ise, bu karşilaşmadan sonra ” tecrübeli ” ünvanını da almaya hak kazandı.

Elazığspor Teknik Direktörü Erol TOK ise, futbol oyununun yalnızca hücum etmekten ibaret olmadığını, bu müsabakadan sonra herhalde daha iyi anlayacak.

Tüm hatlarıyla şuursuzca yapılan atakların, gol atmada yeterli olmadığını, golü ancak kenar ortalardan bulabileceğini, Erol TOK öğrendi ama , karşılığında 3 puan kayba uğrayarak…

Elazığspor’a gelince savunmasını aşiri önde kurdugu için, Haci Arif, Erhan Eren ve Bülent savunmacı olmasına rağmen, orta saha oyuncusu gibi görev yaptılar.

Mehmet Deliorman, Osman, Cem , Mehmet Altıparmak, Sedat, Erdem ve Hakan, Çanakkale Dardanelspor’un sıkı markajı karşısında yeterli sayı ve düzeyde pozisyon bulamadı.

Yakaladıkları birkaç gollük durumdan da yararlanamadı. Netice olarak; 18 Mart Stadı’ndan Çanakkale Dardanelspor 3 altın puanla ayrılırken, Elazığspor da 3 puan için çıktığı maçtan eli boş ayrıldı…

Taktik Savaşı Çanakkale’nin – 4 Şubat 2002 – Elazığ Günışığı Gazetesi